Coğrafi
Konum
Elmalı, Antalya şehrinin 110 km. batısındadır. Elmalı ilçesi, Güney
Anadolu’yu kapsayan Toros Dağlarının Batı Akdeniz Bölgesinde uzanan
Kıvrımları arasına sıkışmış Çanak şeklindeki bir plato üzerinde
kutulmuştur. Kuzey yarımküre 46-46 doğu meridyen düzleminde ve 2503
m yüksekliğe varan Elmalı Dağının güney eteğindedir.
Elmalı, Toros Dağları'nın bir kolu olan Beydağları ile çevrili
olup, şehir merkezinin bulunduğu yer adeta bir çanağı andırır. Bu
çanak içinde ilçenin kuzeyinde Elmalı Dağı, doğusunda Tilkicilik
Tepesi, batısında Topdağı Tepesi, güneyinde de Elmalı Ovası yer
almaktadır.
Akarsuları düzenli bir rejim göstermez. Dağların eriyen karlarından
oluşan çay ve dereler yukarıda belirtilen ovaların bazı yerlerin
sulanmasında önemli rol oynar. Akdeniz Bölgesi'nde olmasına rağmen
ilçede Akdeniz İklimi değil, Karasal İklim hüküm sürer.
Tarihi
Elmalı ilçesinin tarihi M.Ö. 5. - 4. yüzyıllarda bölgede yaşayan
Likyalı'lar ile başlar. Bölge, Roma İmparatorluğu'nun, Bizans İmparatorluğu,
Selçuklu Devleti'nin, Teke Beyliği'nin, Osmanlı İmparatorluğu'nun
yönetiminde kalmıştır.
Elmalı, Likya'nın kuzeyine temsil eden önemli şehirlerden biridir.
İlçe çeşitli medeniyetler ile iç içe yaşamış bir yöredir. Bunları
sırasına göre tesbit etmek günümüz için imkansızdır.
Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı idaresine geçen Elmalı, Osmanlı
Devleti'nin ilk zamanlarında Anadolu Eyaletine bağlı Teke Livasının
merkezi ve Teke Paşalarının ikametgahı olmuştur. İdare merkezinin
Antalya'ya nakledilmesi üzerine Elmalı kaza haline gelmiştir. İlçe
sıra ile "Kabalı, Emelas, Elmalı" gibi isimlerle anılmıştır.
Nüfusu
2000 yılında yapılan Nüfus Sayımı sonuçlarına göre; İlçenin merkezinde
14.610 kişi, 2 belde ile 49 köyde 25.356 kişi olmak üzere toplam
39.966 kişi yaşamaktadır. 1997 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına
göre nüfus artış oranı %0 12.34 dır. Nüfusun yaklaşık olarak %62
'ü köylerde, % 38'si ise ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Ekonomisi
Genel olarak Elmalı ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Meyvecilik
ön plandadır. Türkiye'deki elmanın %12 si ilçede üretilir. Son 5
yıldır yeni ürün çeşitleri ve üretim teknikleri ile meyvecilik değişim
göstermiştir. Verilen destekler ile seracılık gelişmiştir. İlçede
sanayi çok gelişmiş değildir ve sanayide büyük işçi grubu çalıştıran
kuruluşlar yoktur. Zaten mevcut sanayi kuruluşları da ilçenin bu
yapısı nedeniyle meyve ve meyve suları ile ilgilidir.
İlçe turizm potansiyeli yönü itibariyle pek canlılık göstermemektedir.
Bazı yabancı turist kafileleri, günübirlik ilçemizi ziyaret etmektedir.
Dışarıdan gelecek olan turistler için ilçe, sadece bir geçiş yolu
durumundadır. Bu da ilçe için az da olsa ekonomik bir değer ifade
etmektedir. İlçenin yayla iklimi karakterinde olması, yaz aylarının
serin geçmesi nedeniyle, bu aylarda Finike, Kale ve Kumluca gibi
yerleşim yerlerinden ilçeye yazlıkçılar gelmektedirler. Bu durum
ilçeye ekonomik katkı sağlamaktadır.
Turizm
Elmalı'da sınırları içinde bulunan tarihi ve arkeolojik yapılar
ile kültür turizmi bakımından pek çok olanak vardır. İlçenin Teke
Emirliği'nin merkezi olması dolayısıyla o çağlardan itibaren çevrenin
kültür merkezidir. Osmanlı'lar devrinde ilçede 7 medrese olduğu
bilinmektedir.
Bölgede yapılan arkeolojik kazılar sonucunda yapılan tarihe ve
tanrıçalara ev sahipliği yapan birçok tarihi eser gün ışığına çıkartılmıştır.
Bunlardan bazıları olan Kızılbeli Mezarları, Likya Yolu, Fildişi
Çocuklu Kadın Heykeli, Gümüş Kral Heykeli, Semahöyük Küp Mezarları,
Yapraklı Köyü Yazılı Kaya, Armutlu Köyü Kaya Mezarı, Söğle Yaylası
Arı Serenleri tarihsel ve kültürel zenginliğin göstergesidir. Ayrıca
Elmalı'da, Çobanisa-Gilevgi köyü arasında tarihi Helenistik devri
Gilevgi Kalesi bulunmaktadır.
İlçe sınırları içerisinde tarih öncesine ait hayat izleri taşıyan
kalıntılar olan höyükler, eski eserler bakımından bakir inceleme
alanlarıdır. Semahöyük ve Müren höyükleri en önemlilerindendir.
Bölgede yapılan kazılarda, M.Ö. 2000-2500 yıllarının yerleşim kalıntılarını
gün ışığına çıkarmıştır. 1963 yılında başlayan bu kazılar yaz aylarında
devam etmektedir. Halen Karaburun ve Kızılbel Kral Mezarları'nın
onarım ve koruma çalışmaları sürdürülmektedir. M.Ö. 450 yıllarında
yapıldığı rivayet edilen bu mezarların duvarlarının iç alanları
çepçevre renkli mozaik ve fresklerle süslenmiş av ve savaş sahneleri
renk ve canlılığını koruyarak günümüze kadar ulaşabilen nadir eserlerdendir.
Hacıyusuflar ve Yuva köyleri yanındaki Likya ve Roma kalıntıları
da tarihi ve turistik yerlerdendir.
Ömer Paşa Camii, Kesik Minare ve medreseler gibi Osmanlı dönemine
ait pek çok görülmesi gereken yer de ilçede mevcuttur.
|